Anaokulunun üçüncü haftası yeni başladı. Birisi bana nasıl gittiğini soracak olsaydı, nasıl cevap vereceğimden emin olmazdım. Kızım okulu seviyor gibi görünüyor. Okulun öğrenme yönünü seviyor, her sabah otobüse binmek için heyecan duyuyor, eve geldiğinde mutlu; bunların hepsini bekliyordum. Beni tamamen hazırlıksız yakalayan şey ise onun yaşadığı ayrılık kaygısı. Bright Horizons’a dört aylıkken başladı ve birkaç uzun tatil dışında, haftanın beş günü, günde 9-10 saat yuvadaydı. Anaokulu çok kolay olmalıydı!
Öyle de olmuştu. Geçtiğimiz hafta öğretmeninden Madalyn’in zor bir gün geçirdiğini açıklayan bir e-posta aldım. Kendi gibi davranmıyordu ve oldukça fazla ağlıyordu. Öğretmeninin bana yazmasına gerçekten sevindim. İletişimin az olmasına alışmak zor olmuştu ama bunu da bekliyordum, bu da büyümenin bir parçası. En azından şimdi Maddie’nin gerçekten zorlanması halinde öğretmeninin benimle iletişime geçeceğini biliyorum. Ağladığı gün, bunun nedenini tam olarak anlayamadım (beni özlediğini söyleyip duruyordu ama olayın bundan ibaret olmadığını düşünüyordum). Geçmişte birkaç şikayeti olmuştu ama bunlar küçük şeylerdi –öğle yemeği molasının çok kısa olması, otobüse binmek yerine onu arabayla almaya gelmem, vb.- hiçbirisi büyük değildi.
Daha sonra, yakın zamanda okulda fotoğraf günü için gönüllü oldum. Fotoğrafı çekildikten sonra gözyaşlarına boğuldu. Eve gitmek istiyordu, okulda olmak istemiyordu. Sınıfı diğer çocukları beklerken bana bir kez daha sarılmak ya da bir kez daha öpmek için yerinden kalkıyordu. Öğretmeninden bolca özür diledim. Bu şekilde tepki vereceğini bilmiyordum. Beni üzen şey ise o yatışana kadar okuldaki gönüllü fırsatlarını muhtemelen reddetmem gerekeceği oldu.
Anaokulu onun için çok korkutucu bir yer mi? Her ne kadar beş seneden uzun zamandır yuvaya gitmiş olsa da her zaman aynı çocuklarla birlikteydi. O kadar arkadaş canlısı bir çocuk ki anaokulundaki tüm çocuklar, yaşları fark etmeksizin onun kim olduğunu biliyordu. Aslında, yakın zamanda okul kapalı olduğu bir gün yine yuvaya gitti ve öğretmenleri bana arkadaşlarının onu sanki ünlü bir kişi gelmiş gibi karşılandığını söyledi. Belki de bu duygu selinin sebebi bu değişikliktir.
Bu dönemden geçmenin yollarını bulmaya çalışıyorum. Daha önce o küçükken uyguladığım bir tablo sistemini yeniden uygulamayı ve okulda ağlamadığı her gün için ona bir çıkartma vermeyi düşünüyorum (elbette, bildiğiniz onur sistemi). İki haftaya eşdeğer çıkartma biriktirdiği zaman yeni bir oyuncak seçmeye hak kazanır.