Didişmek kardeş olmanın doğasında vardır. Peki, ebeveynler ne yapmalı? Kardeş rekabeti ile sorunlu olarak kabul edilebilecek davranışlar arasındaki fark nedir? Anaokulunda küçük çocuklar ve ailelerle çalışan bir terapist olarak bu soruları her zaman alıyorum. O zaman haydi, cevaplayalım!
Çocuğun Kişisel Alanı
Çocuklukta belli bir noktada çocuk, bir bireyselliği olduğunu fark eder ve şu iki kelimenin gücünü kullanır: “Hayır!” ve “Benim!”. Bir çocuğunuzun, en sevdiği oyuncaklarından biri ile kardeşinin oynadığını gördüğünde aralarında bir anlaşmazlık yaşanması oldukça sık görülen bir durumdur. Eğer çocuklarınız arasındaki anlaşmazlıkların temelinde bu tür sebepler varsa, henüz 2-3 yaşında olan bir çocuktan böyle bir durumda mantıklı davranmasını bekleyemezsiniz. Sizin yapmanız gereken şey bu tür tartışmaları izlemek ve çocukların birbirlerine zarar vermeyeceklerinden emin olmaktır.
Küçük yaştaki kardeşlerin, aralarında geçen anlaşmazlıkları kendi başlarına çözmelerine izin vermenizi öneriyorum. Biliyorum bu her şeyi zorlaştırabilir, bu yüzden yararlanabileceğiniz birkaç ebeveynlik tavsiyesinde bulunmak istiyorum:
2 ila 3 yaşlarındaki çocukların, gelişimlerinin, benliklerini ve diğer insanlardan olan farklılıklarını gördükleri bir döneminde bulunduklarını ve kendi kişisel alanlarını oluşturmaya çalışma sürecinde olduklarını unutmayın. Çocuklarınızın, bu tür durumlarda gelişimsel olarak normal olan bazı hisleri tecrübe etmelerine izin vermeniz ve bu hislerle başa çıkmalarına müsaade etmeniz önemlidir.
Çocuklarınızdan birisinin zarar görebileceği durumlar dışında kardeşlerin, aralarındaki anlaşmazlıkları kendi başlarıma çözümlemelerine izin verin. Anlaşmazlıklar, gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır ve eninde sonunda kendi başlarına çözüme kavuşurlar. Sesler yükselir yükselmez araya girmeniz, çocuklarınızın, gelişim sürecinde görülmesi doğal olan bu aşamayı tecrübe etmelerine engel olacaktır. Kardeşler arasında yaşanan anlaşmazlıklara anlayış göstermelisiniz.
Eğer ortaya çıkan anlaşmazlık sonucunda çocuklarınızdan birisinin zarar görme ihtimali olursa, hızlı ve yumuşak bir şekilde araya girin ve çocuklarınızı sadece birkaç kelime ile uyarın. Ses tonunuzu kararlı ama yumuşak tutun ve uzun cümleler kullanmayın. (Örn: “Oyuncak kamyonun yerde sürmek için var, kardeşine vurmak için değil. Şimdi kimsenin zarar görmemesi için o kamyonu kaldır” gibi).
Kişisel alanı ihlal edilmiş olan çocuğunuzu, ona sarılarak ve onu anladığınızı gösteren şeyler söyleyerek (Örn: “Kardeşin oyuncağını aldığı için üzgün ve sinirli olduğunu biliyorum”) sakinleştirin. Eğer bu denemenizden bir sonuç çıkmazsa ve tartışmanın daha da alevlendiğini gözlemlerseniz, bir antrenörün saha kenarından müdahale etmesi gibi ama duruma çok da müdahil olmayıp araya girerek (Örn: “Belki de oyuncakla sırayla oynayabilirsiniz” diyerek) tartışmaya başka bir yön kazandırmaya çalışabilirsiniz. Tohum ekildi, şimdi bitkinin büyümesini bekleyin.
Eğer anlaşmazlık, fiziksel kavga boyutuna gelirse sesinizi yükseltmeden veya kızgın bir surat ifadesi takınmadan seri bir şekilde araya girin. Örneğin, eğer çocuklarınız televizyon kumandasını kim kontrol edecek tartışması yaşıyorlarsa ve durum fiziksel kavga noktasına geldiyse, kumandayı ikisinin de erişemeyeceği bir noktaya koyun ve “Birbirimize sinirlendiğimizde bunu kavgayla çözmüyoruz. Siz barışana kadar televizyon kapalı kalacak” deyin. Kavga bittikten sonra şefkatli öğretmen rolüne bürünerek hissedilen hisler ve yapılan eylemler hakkında çocuklarınızla konuşun.
Mesela çocuklarınız sakinleştikten sonra onlarla bir şeyler atıştırabilir ve yaşanan anlaşmazlık üzerinde konuşabilirsiniz. Örneğin “Ayşe, biliyorum kardeşine kızgındın ama ona bazı kötü şeyler söyledin. Zeynep, Ayşe sana bu kötü şeyleri söylediğinde ne hissettin?” gibi sorular yöneltebilirsiniz. Bu konuşmanın amacı ders vermek değil ancak duyguları anlama ve empati geliştirme konusunda çocuklarınıza rehberlik etmektir.
Ebeveynler için Önemli İpuçları
Kardeş rekabetini yönetmenin en önemli kısmı çocukların anlaşmazlık yaşamalarına ve bu anlaşmazlığın getirdiği duyguları tecrübe etmelerine izin vermek ve bu durumun, erken çocuk gelişiminin doğal bir parçası olduğunu unutmamaktır. Aynı zamanda, (anlaşmazlık fiziksel kavga noktasına geldiğinde) sinirlenmeden araya girmeye alışmanız da oldukça önemlidir.
Bunu söylemesi yapmasından tabii ki daha kolaydır ve kardeşler arasındaki anlaşmazlıklarla uğraşmak ebeveynler için oldukça stresli olabilir. Bu yüzden böyle durumlarda kendinizi de sakinleştirmeye çalışın. Yavaş ve derin nefesler alıp vermek, yavaşça 20’ye kadar saymak ve bu tür olayların çocuklarınızın gelişimi sürecinde normal olduğunu hatırlamak size yardımcı olabilir! Eğer çok zorlanırsanız Anaokulunuzda bulunan psikoloğunuzdan veya farklı uzman kişilerden destek isteyebileceğinizi unutmayın.