Bugünkü yazı, bir Anaokulu çalışanı ve iki kız çocuğu annesi olan Emily Saunderson’dan:
İkinci bir kız çocuğumun olacağını öğrendiğimde ilk düşüncelerimden biri “Oh harika, sonsuza dek aynı odayı paylaşabilirler!” oldu. Şuanda iki odalı bir evde yaşıyoruz, bu nedenle ilk başta bir odanın paylaşıldığı bir senaryo söz konusuydu ve iki kız çocuğuna sahip olmak kesinlikle yatak odası bakımından “lojistik” bir galibiyet olarak görünmüştü.
Ailemiz için, sekiz ve üç yaşındaki çocuklarımızın bir yatak odasını paylaşması işe yarıyor (aslında, daha küçük kızımız dokuz aylık olduğundan bu yana onlar “oda arkadaşı” oldular). Eğer siz de oda paylaşımının aileniz için işe yarayabileceğini düşünüyorsanız, son iki buçuk yıl boyunca karşılaştığımız artı ve eksileri aşağıda bulabilirsiniz.
ODA PAYLAŞIMININ ARTILARI
Bir odayı paylaşmak sadece paylaşmaktan ibarettir. Başkalarının size ait şeylere dokunması ve onlarla oynamasına müsamaha göstermeyi ve buna kızmamayı öğrenmek pratik gerektiren bir yetenektir. Her kızın çok sevdikleri belli şeyler ve birbirleriyle paylaşmak zorunda olmadıkları birkaç özel şey var, ancak genellikle paylaşım beklenir ve oldukça cana yakın bir şekilde yapılır (çoğu zaman).
Bir odayı paylaşmanın onlar arasında daha fazla oyunu teşvik ettiğini fark ettim. Yaşları ilerledikçe onları odalarında birlikte daha fazla oyun oynarken buluyorum. Bu durumun aynı zamanda küçük çocuğumu Anaokulunada hazırladığını düşünüyorum
Biz yakın bir aileyiz ve onların bu yakınlıklarını devam ettireceklerini umuyor ve ilişkilerini aktif olarak desteklemeye çalışıyoruz. Bir odanın paylaşılması bir çeşit ekip meydana getirir – her şeyde birliktedirler (kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak).
Kızlarımız yalnız kalmaktan hoşlanmaz – onlar sosyal çocuklar. Fiona’ya (8 yaşında) kız kardeşi Hannah ile odasını paylaşmanın “artısı” ne diye sorduğumda, “Bana arkadaşlık ediyor – özellikle geceleri kendimi daha az yalnız hissediyorum” dedi ve ben de “Evet! İşe yarıyor!” diye düşündüm.
ODA PAYLAŞIMININ EKSİLERİ
Kızlar son üç yıldır odalarını paylaşırken karşılaştığımız sorunlardan biri de aralarında beş yıllık yaş farkı olduğu için bazen çok farklı yatma saatleri olması oldu. Yaşları ilerledikçe bu saat farklı biraz kapandı ve umuyorum ki bir gün aynı saatte uyumaya başlayacaklar. Bunu sürdürmek için yalnızca uyku alışkanlıklarına ayak uydurmamız gerekiyordu – örneğin, yatmadan önce Fiona’ya kitap okuyorduk, şimdi ise bunu başka yerlerde yapıyoruz.
Farklı yatma saatleri aynı zamanda farklı uyanma saatleri anlamına geliyordu. Hannah sabah erken kalktı, genellikle sabah 5:30 sularında (ki bu hiçbirimiz için iyi değil) bu yüzden onu sabahları kız kardeşinin yatağını sallamamak ve onu da uyandırmamak konusunda eğitmek zorundaydık. Yaşı ilerledikçe bu daha da kolaylaştı, ancak Fiona’dan odayı paylaşmanın “eksisini” sorduğumda, bu onun 1 numaralı cevabı bu oldu.
Onların çoğunlukla nezaketle paylaştıklarını söylemiş olsam da, paylaşmak konusunda kavga ediyorlar ve birbirlerinin eşyalarını sormadan alıyorlar … tüm kardeşlerin kavga etmelerinin nedenleri. Bunu her koşulda yapacaklarına eminim, fakat kavgalarının çoğunun kendi odalarında gerçekleştiğini fark ettim.
Yaşları ilerledikçe onlar ve eşyaları (yatakları, kıyafetleri, vb.) da büyüyor ama oda büyümüyor. Büyüyen çocuklara yeterli olması için odalarını nasıl düzenlediğimiz konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyordu. Bu durumda ranza yataklar işe yaradı.
Yaş farkı nedeniyle mahremiyet ihtiyaçları da farklı. Fiona’nın paylaşılan bir odanın mümkün kıldığından daha fazla mahremiyet isteyeceği ve buna ihtiyaç duyacağı zamanı şimdiden öngörebiliyoruz. Hangi 15 yaşındaki çocuk 10 yaşındaki kız kardeşinin her zaman orada olmasını ister ki?
Aslında şuanda ailemize biraz daha fazla alan sağlayacak üç yatak odalı bir konuta taşınma süreci içindeyiz. İkisinin aynı odayı paylaşmasının devam etmesini istediğimize karar verdik (hep birlikte, kızlar da dahil) dolayısıyla ailemizde bunun artıları eksilerinden daha ağır basıyor. Gizliden gizliye ben her zaman aynı odayı paylaşmalarını umuyorum.

Arkadaşlarınızla paylaşın!