
Reggio Emilia Nedir?
Reggio Emilia 2.Dünya Savaşı’ndan sonra, Loris Malaguzzi isimli genç öğretmenin liderliğinde, kooperatifleşen ailelerin girişimiyle kurulmuş alternatif bir eğitim modelidir. Bu eğitim modelinde doğa, sanat, yaratıcılık ve çocuğa yapılan vurgu ön plana çıkmaktadır. Reggio Emilia yaklaşımı; öğretmeni, çocuğa öğreten pozisyondan ve didaktik dili kullanan kişi olmaktan çıkararak, çocuğu gözlemleyen, provake eden ve çocuğun öğrenme deneyiminin eşlikçisi olarak konumlandırmaktadır. Öğretmenler yaptıkları gözlem ve aldıkları kayıtlar ile oluşturdukları dökümantasyonlar aracılığıyla öğrenme deneyimini hem kendileri, hem öğrencileri hem de öğrencilerin aileleri için görünür ve sürdürülebilir hale getirmektedir. Reggio Emilia felsefesinde çevre ise 3. öğretmen konumundadır. Hem çevre koşullarındaki fiziksel düzenleme hem de çocuğun bağlamında yer alan aile dışındaki bireylerle kurduğu gerçek temaslar öğrenme deneyimlerinin önemli birer parçasıdır.
Bu yaklaşım çocuğa duyulan saygıyı, onun yetenek ve kapasitesine olan inancımızı desteklemektedir.
Neden Reggio Emilia?
1-Çünkü birey olarak yetişmelerini istiyoruz.
Birey olmak; düşünce, duygu ve davranışları birbirinden ayırt etmek, davranışının sonucunu öngörmek ve sorumluluğunu üstlenmek ile mümkündür. Çocuğun bunu yapabilmesinin yolu ise ilk olarak ebeveynlerinin, sonrasında okul ve öğretmenlerinin çocuğa alan tanıması ve onu soru sormaya, düşünmeye teşvik etmesinden geçmektedir. Aşırı müdahaleci veya koruyucu bir tutumdan çok destekleyici tavır önemlidir. Çocukların hiçbir sorusunun tesadüf olmadığı ve dünyayı soru sorarak anlamlandırdıkları unutulmamalıdır. Birey olarak yetişmesini istediğimiz çocukların sorularının peşinden gitmek Reggio Emilia felsefesinin de temelidir.
2-Çünkü dünya insanı olmalarını önemsiyoruz.
Dünya insanı olmak yalnızca dil bilmek ile sınırlı değildir. Farklılıkları fark etmek, çeşitli kültürleri tanımak, yeniliklere merak duymak da dünya insanı olmanın önemli diğer unsurlarıdır. Reggio Emilia yaklaşımı da çocukları belirli kalıplara sokmaktan ziyade yeni ufuklara yelken açma cesareti aşılamaktadır.
3-Çünkü bireysel ihtiyaçlarını ve gelişimsel farklılıklarını gözetiyoruz ve sosyal duygusal gelişim alanlarına yatırım yapmanın değerini biliyoruz.
Her çocuk farklı bir evrendir. Gelişimsel ihtiyaçlarının farklı olmasının yanı sıra kendilerini ifade etme biçimleri ve seçtikleri yollar da değişkenlik göstermektedir. Reggio Emilia modelinde de bu durum çocuğun 100 dili olarak ifade edilmektedir.
Reggio Emilia Ne Değildir?
Tüm bu nedenlerle Reggio Emilia esinlenilmiş okullar bir ütopya veya devamı olmayan kısır bir yaklaşım değildir.
Tüm yaşam boyu kullanabileceği, gerçek hayata dair bilgi ve deneyimleri çocuğun kendisinin edinebileceği bir başlangıçtır.
Uzman Klinik Psikolog
Ilgın ÇAKMAK
Mia Emirgan Okul Müdürü