Uykunun çocuğun büyüme sürecindeki önemi bilinir. Uykunun çocuğun büyümesi kadar fiziksel ve duygusal regülasyonu ile de ilgisi vardır. Okul öncesi dönemde uyku rutinindeki değişiklikler çocuğun duygusal olarak zorlandığı bir dönemde olduğunun sinyalleri olabilir. Diğer yandan eğer uyku rutinindeki bozulmalar davranışsal temellere dayanıyorsa, ebeveynlerin bazı düzenlemeler yapmasına ihtiyaç olabilir.
- Çocuğunuzun yaşantısında belirgin değişiklikler (okula başlamak, bakıcı değişimi, kardeşin doğumu, ebeveynlerin boşanması, ebeveynlerden birinin seyahati ya da ikisinin de uzakta olması gibi durumlar) varsa uyku düzeninin etkilenmesi beklenebilir.
- Çocuğunuzun yaşantısında belirgin bir değişiklik tespit edemediğiniz durumlarda, uyku düzeninin bozulması duygusal bir ihtiyacın sonucu olabilir. Bu ihtiyacın araştırılması ve tespit edilmesi gerekir.
- Çocuklar ifade edemedikleri kaygılarını, korkularını, gün sonunda daha yoğun deneyimleyebilir ve uykuya dalmakta güçlük çekebilirler. Bu duyguların açığa çıkarılması ve güvenli alanın sağlanması ile uyku düzeninin iyileşmeye başlaması beklenir.
- Gördüğü rüyalar çocuğun duygularından etkilendiği kadar günlük yaşamda maruz kaldığı uyaranlardan da etkilenir. Canavarlar, hayaletler, silahlı adamlar, uzun saçlarından görünmeyen korkunç kadınlar, ısıran kamyonlar, onların rüyalarındaki içerikler haline gelebilmektedir. Bu nedenle çocuğun maruz kaldığı içeriklerin gelişimini olumsuz etkilemenin yanında, uyku konforunu da bozabileceği hatırlanmalıdır.
- Çocuğunuz eğer uyumasından daha karlı bir alternatifi varsa, uyumamayı tercih edebilir. Yeni alınmış bir oyuncak, çizgi film izlemek, anne ve babanın yanında olmak istemek, uykuyu reddetmeye neden olabilir.
Uyku rutininin bozulması aniden korkutucu bir rüyadan uyanmak şeklinde olabileceği gibi; daha küçük adımlar halinde fakat gittikçe büyüyen bir problem olarak da sürebilir. Ebeveynin durum ile ilgili yukarıdaki tespit ve değerlendirmeleri yapması önemlidir. İhtiyacı karşılamak için gerekirse profesyonel bir yardım alınabilir. Davranışsal ve duygusal manipülasyonlar ile uyku rutinini bozmak isteyen çocuğun ise ebeveynin yönlendirmesine ihtiyacı vardır.
Işığı kapatma,
Bir kitap daha oku,
Susadım / karnım acıktı,
Yanımda uyur musun?
Babam da gelsin,
Senin yatağında uyuyalım,
O odayı istemiyorum, korkuyorum
Uykuya geçiş rutinini aksatmaya başlamak (dişleri fırçalamamak, bir kitap daha istemek, odaya girmemek) genellikle ilk sinyallerdir. Rutine bağlı kalmak ve hatırlatmaları sıklaştırmak (3 kitapta anlaşmıştık 4. kitap bir ihtimal değil) problemin ilerlemesini engelleyecektir.
Anne ve babanın yanında uyuması ya da ilerleyen aşamalarda ebeveynin yatak odasına taşınmak, ebeveynin bıraktığı boşluklardan kaynaklanır. Çocuğun kendi yatağında ve odasında güvende olduğunu hissettirecek adımların atılması gerekir.
- Fiziksel olarak odanın çekici hale getirilmesi (gece lambaları, ilgi çekici çarşaflar ve odaya aidiyeti artıracak oyuncak vb düzenlemeler) önemlidir.
- Anne ve baba uyku geçişini destekleyip aşamalı olarak odadan çıkabiliyor olmalıdır.
Uykuya geçişi ‘‘kum saatiyle diş fırçalamak, 2 kitap, 1 şarkıda dans, 5 öpücük ve iyi geceler’’ şeklinde ortak karar vereceğiniz bir rutin haline getirmek boşlukları kapatacak, güvenli bir çerçeve sağlayacaktır.
Anne ve babanın uyku geçişi sürecinde ortak hareket ediyor olması önemlidir. Rutinlere bağlılık ve kararlılık; problemin fark etmeden bir kartopu etkisiyle büyümesini engelleyecektir.
Uzman Klinik Psikolog
Elif BAYRAKTAR
MİA Emirgan Okul Psikoloğu